1 Eylül sabahı saat 07:12… Uyku girmedi bir türlü gözüme. Düşünmeye başladım. Bir yandan da telefonumda “mp3” çalıyor. Önce Onur ŞAN dan “Anladım”, sonra Yılmaz ERDOĞAN dan “Ankara” şiiri ve Sezen AKSU dan “Dansöz Dünya” devam edip gidiyor… Ne dinliyorum peki ben? Türkü mü, şiir mi, pop mu? Ne dinlediğim belli değil. Aklıma ortaokul da Barış Manço vefat ettiğinde çıkardıkları Mançoloji albümü geliyor. İki kaset, 25 parçadan oluşan mavi kaplı albüm… Para biriktirip almıştım ve albümü elime alınca ne kadar mutlu olmuştum. Hissedebilmiştim çünkü emeği ve bütün duyguları. Tekrar tekrar …
Sanayi devrimi ile birlikte dünya endüstrisi hızla gelişti. Tüm insanlık tarihinden fazla üretim yapıldı son 100 yılda. Bir şeyler üretilince doğal olarak tüketilmesi de gerekiyordu ve aynı hızda tüketim çılgınlığı baş gösterdi. Bunun yanına teknolojik gelişmelerde eklenince özellikle son 20 yıl dünya koca bir alışveriş merkezine dönüştü. Bu gelişmeler doğal olarak Türkiye’yi de etkiledi ama bir farkla; Türkiye tüketiyor fakat üretmiyordu! Sonuç olarak Türkiye bir tüketim toplumu haline dönüştü.
Bunun için kısa bir araştırma yaptım ilk olarak avrupayı baz alarak işsizlik oranlarını inceledim, tahmin edebileceğiniz üzere avrupanın en yüksek işsizlik oranına …
Ünlü bir dilbilimci “sözcükler insanı ele verir” demiş. Koşut bir söylemle, Freud, dilbilgisi hatası, algı yanılsaması ve dil sürçmelerinin de, boşu boşuna ve tesadüfen olmadığını, bunların bilinçaltının bastırılmış içtepilerinin bir dışavurumu olduğu ortaya koymuştur. Bu bağlamda, son günlerde kamuoyunda bir “Akil Adamlar” muhabbetti yeniden başladı. “Akil Adamlar” tüm sorunlara çözüm bulacak, herşey güllük gülistanlık olacakmış.
“Akil adamlar” olarak ilk lanse edilen sanırım resmi sıfatlarıyla “Bağımsız Türkiye Komisyonu” denilen ve bir çok emekli Avrupalı diplomattan oluşan grup olmuştu. Medyada çıkan en son haberlere göre ise terör örgütü kendisiyle röportaj yapan bir gazeteciye
“Diyalog …
Ansiklopedik kaynaklara bakacak olursak, ünlü Encyclopedia Americana “Kürtçe, Kürtler, Kürt” gibi başlıklar, ya da, açılımlar yapmaya bile gerek görmemiş. Ansiklopedide bir tek “Kürdistan” başlığı var ki bu terim de siyasal değil, ancak, coğrafi anlamda kullanılıyor. Başlık altında Kürtler hakkında şunlar yazıyor:
“They are freedom-loving, proud and brave people, about whom a reputation for violence has been engendered” (Onlar özgürlüğü seven, gururlu ve cesur insanlar olup şiddete olan eğilimleriyle ünlenmişlerdir.)
Kürtlerden bir “millet” ya da “ulus” olarak değil de, şiddete eğilimi olan “insanlar” olarak söz edilmesi tuhaf değil mi ? Yoksa “şiddet eğilimi” …
Türkiye’de son bir kaç yıldır nükleer enerji santrali kurma yönünde girişimler var. Hatta son günlerde bu girişimler neredeyse sonuçlanmak üzere, en son bildiğim kadarıyla santrali kurmak isteyen şirketler ihaleye girebilmek için başvurular yapıyordu ve sanırım şimdilik bir şirket buna hak kazandı. Şuanda Türkiye’de 3 yerde nükleer enerji santrali kurulması planlanıyor bunlardan ilki Mersin civarında. Bunun da en büyük nedeni soğutma kısmında deniz suyunun kullanılabilmesi için denize yakın bir yer olması. Bu gelişmeler yaşanırken Türkiye’de bir çok kişi “nükleer enerjinin” yarar-zarar dengesini tartışmakta ve bir çok kişinin iyi ya da kötü …