Anlaşılmayan İnsan Yazar
Psikoloji hocam, Ercan şahin’ in tespitleri kesinlikle dikkat çekici. Mesela kızlar neden gevezeymiş anlattı bu hafta sonu. Diyor ki; çocukken kız çocukları erkek çocuklarına göre daha fazla konuşmak zorunda bırakılıyor, bu yüzden de kızlar büyüdükçe bu alışkanlıkları pekişiyor ve geveze oluyorlar. Nasıl mı? Çok basit. Erkek çocuk değerlidir ya, o elini uzatarak suyu gösteriyor annesi hemen koşuyor su getiriyor. Yüzünü ekşiterek televizyona bakıyor erkek çocuk, annesi hemen istediği kanalı açıyor. Böyle böyle erkekler çok konuşmak zorunda kalmadan kendini ifade etmeyi öğreniyor. Kızlar ise kendini ifade edebilmek için sürekli konuşuyorlar. İstedikleri şeyleri uzun uzun anlatmaları gerekiyor, diyo Ercan Hocam, ve ekliyor; anlaşılmayan insan çok konuşur.
Kızların geveze olma sebebinin bilimselliğe dokunduğu noktaları tartışmak gerekir. Kızların geveze olduğunu da elbette. Ama anlaşılmayan insanın çok konuştuğuna inancım tam. Çünkü doğamız gereği anlaşılmak ve onaylanmak istiyoruz, birileri desteklesin istiyoruz bizi. Yalnız kalamıyoruz. İstiyoruz ki bizim gibi düşünen insanların da var olduğunu bilelim. Hatta bilmek bile yetmiyor bazen. Haykırmak istiyoruz doğaya, bak benim gibi düşünen çok insan var aslında diye. Anlaşılmak istiyoruz… Çünkü ancak bizi anlayan insanlar bizi onaylayabilir. Düşüncelerimizin peşi sıra gelmeleri için, önce bizi anlamalılar.
Anlaşılmayan insan sadece çok konuşmaz. Bazen de yazar. Tanımadığı insanlara seslenir. Süsler de süsler kelimelerle düşüncelerini. Kurduğu hayallerini yazar mesela. Hiç görmediği bir şehirde, hiç yaşamadığı bir iklimi. Oturur mesela masaya isyanlarını yazar, uzun uzun anlatır suyun önemini, dikkatli kullanmamız gerektiğini. Sokakta gördüğü evsizlere üzülür, gelir üzüntüsünü anlatır. Bir diğerinin derdi kadına şiddettir mesela, yaşadıklarını, gördüklerini, içinde kızgın nehirle akan bütün isyanını yazar.
En çok aşk hakkında amatör yazıların olması tesadüf müdür sanki? Hepimizin karaladığı bir şeyler vardır aşk hakkında. Çok sevmişizdir, duygularımız aklımızı avuçları arasına almıştır ama en çok da anlaşılmadığımızı düşündüğümüz için sarılırız kaleme ve kağıda.
Ben takip ettiğimde mantığımın izlerini, yazdıklarımız farklı olsa da bir çoğumuzun anlaşılmadığı için yazdığını düşünmeye başlıyorum. Ercan hocama saygılar, kendisinin sözlerine katılıyorum; anlaşılmayan insan çok konuşur ve ekliyorum; bazen de yazar.
güzelmiş en azından çok konuşmamızın nedeni açıklandı :)…boş değil yani…
mantıklı bir eleştiri hayat bazen bazıları için çok konuşmayı gerektiriyor
Çok güzel bi yazı emeğine sağlık….
bu sadece bizim ülkemiz için mi geçerli? değişik ülkelerde kız-erkek çocuklarının yetiştirlme biçimleri de farklı oluyo. sanki biraz yüzeysel kalmamış mı?
ayrıca kızlar erkeklere göre daha çok konuşur demek için sosyolojik bir araştırma yapmış mı çeşitli sosyo-ekonomik koşullarda büyüyen çocukları incelemiş mi merak ediyorum bilimsel derken bu teoriye bunu yapış olmalı değil mi?
eleştirilerimi yayınlamıyor olmanız bana sitenizin ismini sorgulattırdı
Burada kızların konuşmasının yetiştilmeden kaynaklı olduğunu düşünmüyorum…Nedenini soracak olursanız erkekler bazı olayları sorgusuz yada boşvermişliğin doğrultusunda gittiği için susmayı tercih ediyorlar.Kadınlarda ise sorgulanmaya yada eleştrilmeye değer bir şeyler var ise bunu tüm açıklığıyla beyan ettiği için çok konuşulan taraf oluyor ne yazık ki…
Görüş belirtin!
Eleştiri Nedir?
Dahası...
Sponsor
Sayfalar
Son Görüşler
Meta
Bağlantılar
Volkan.me
Kategoriler
Arşiv
Son Yazılar
Çok Yorumlananlar
Rastgele yazılar